teşekkürler Barel…

​ 

Güney Afrika’dan geldiğimden beri içtiğim tüm şaraplar ağzımda kötü bir tad bırakmıştı ta ki şu canım Barel şişesini açana kadar. Bir yudum alınca bir ohh çektim ve kalbimden teşekkür ettim yapanlarına🙏 Cabernet Sauvignon ve Merlot o kadar güzel uyumlanmışki. Ne merlot sertliği ile öne çıkmış ne de cabernet çok mütevazi kalmış. Çok güzel dengelemişler birbirlerini. Yumuşacık akıyor, yakmadan acıtmadan. Orta gövdeli, hem tek başına hem de şöyle güzel bir grana padano’yla iyi gider. Güzel bir makarna, hafif bir salatanın yanında çabuk biter. Yavaş yavaş içmeli, her yudumun tadına vararak. Özlemişim güzel şarabı.

Tekirdağ Öküzgözü Boğazkere - Altın Seri Rezerv

 Ben şarap severliğimle bilinirim aslında.

Şarapçı sonradan oldum, rakıcı ise doğmadan oldum. 

Rakı içmeyi babasından öğrenmiş şanslı kız çocuklarından biriyim. İlla ki içeceksiniz bunu, evde öğrenin içmeyi, sokakta rezil olmayın demişti. Masada babamın kadehi çalınır, alttan alttan yürütülürdü.

 

Ama diyeceğim bu değil, diyeceğim şey Tekirdağ'ın taçlandırıldığı bir rakı deneyimi. Rakı içerim, severim ama hep Yeni Rakı Yeni Seri veya Ala içerdim, ki masasına göre rakı tercihimi de değiştiririm.

 

Gelin görün ki Tekirdağ Altın Seri Rezerv Öküzgözü Boğazkere çıktı, raflarda yerini aldı. Gittim aldım denedim ve rakı dünyama güncelleme geldi. Rakıyı kadehe koyup kokladığımda neredeyse gözlerim yaşardı. Bir rakı böyle kokabilir miydi! Hem en sevdiğim üzümleri, hem en sevdiğim diğer tüm meyveleri rakının eşliğinde kokluyormuşum gibi geldi. Ya anason diyorsunuz değil mi? Evet onun kokusu da geliyor, ama öyle geriden ve ev sahibi edasında bir koku, gelen anason kokusu. Ev sahibi olarak çok öne çıkmadan eşlik etmiş o parfümsü meyve kokusuna. Ağzımın kenarını silip bir yudum aldım, yavaşça yuttum. Dilimdeki o tatlı sızı, kokularla birleşen meyve tatlısının rakı alkolü acısıyla uyumlu tadı kaldı ağzımda, boğazımda. Burnumdaki o muhteşem kokuyla boğazımın gerisindeki hafif yanma birleşince, hayat işte dedirtti. 

 

Rakıyı eş miktar suyla karıştırarak içerim genellikle. Ancak Tekirdağ Altın Seri Rezerv Öküzgözü Boğazkere'yi sek daha çok sevdim. Kadehe soğuk olarak küçük miktarda koyup, ısıtmadan, serin serin hafif yakarak akışını çok sevdim. Sulandırarak da sevdim ama sek daha iyi vardım tadına. 

 

Eşlikçi olarak ilkince istiridye mantarı, salata ve Trakya Kaşarı ile denedim. Sonra sadece taze meyve incir üzüm ve Ezine beyaz peynirle denedim. Ve hiçbir şeysiz tek başına denedim. Hepsinde sek daha iyi uyum sağladı ve tek bir kadehte keyfin doruğuna çıkardı.

 

Söylememe gerek var mı bilemedim ama Tekirdağ Altın Seri Rezerv Öküzgözü Boğazkere, sadece Öküzgözü Boğazkere yaş üzümleri kullanılarak yapılıyor. Dolayısıyla sınırlı sayıda üretiliyor. Ayrıca Öküzgözü imbik suması ekleniyor, bu muhteşem kokuyu yakalayabilmek için. %45lik bir alkol oranı var, kendisi premium olmasına rağmen fiyatı normal tutulmuş. Ben stokçuluk yapacağım sanırım :) 

 

Ve şarap tüketicisine hitap eden rakı ismini de verebiliriz bu güzelliğie.

 

Teşekkürler arkadaşlar, bu muhteşem armağan için.

Barbera D'asti

Italya'nin Piemonte bolgesinden, Tafa'nin sayesinde sofralarimiza ulasan bu mukemmel lezzet. 

Tok, yogun, bogazinizi saran, agzinizda tuttukca dislerinizin diplerini sizlatan bir tad. Hafif hafif takilinacak degil de, ozel bir aksamda, guzel bir etin yanina eslik edebilecek bir sarap. Ana yemek sarabi, aperatif asla degil. 

Bu yaz gununde, ilimis 30 dereceye varmis degil de, meyvelikte hafif serinlemis olarak icin. 

Tadina varin, keyfini surun… yavaaaas yavas icin. 

Cono Sur - Bicicleta - Sauvignon Blanc

İtiraf ediyorum bu şarabı sadece üzerindeki bisiklet resmi ve adının bisiklet olmasından dolayı almıştım.

Sauvignon Blanc benim özel olarak aradığım bir üzüm olmamasına rağmen bu şarap bir ayrı.
Yeterince soğumuş halinde hafif, meyvemsi, içimi oldukça kolay, bir yaz akşamının vazgeçilmezi adeta.

İngiltere Reading'de dolanırken bir Wine Warehouse var dediler arkadaşlar, ve şarap manyağı olan ben oraya girdiğimde çıkmakta biraz zorlandım doğrusu. Ve aldıklarımdan birisi de buydu, sadece şişesinden ötürü :D

Yaz gelince beyaz şaaraba sarıyorum haliyle. Hatta aldıklarımın arasında Prosecco da var ama o gününü bekliyor. Bakalım ne zaman olacak?

Sonuç olarak bu Şili'li Cono Sur tarafından üretilen şarabımızın adının Bicicleta olmasının sebebi, çalışanların asmalıklarda bisikletle dolanması imiş. Gerçi çevreye duyarlılıkları sadece bu değil. CarbonNeutral olmaları da ayrı bir mevzu.

Daha fazla bilgi için sizi kendi sitelerine davet ediyorum...

Büyülübağ

Today I will write you about a Turkish wine producer, Büyülübağ. The first and only gravity flow winery. They are in Avşa island in Marmara Sea. I didnot now them till last week. A friend told about it, and said how good was the wine, and one expert's quick discussion on this producer.
Just to give a quick idea 'Büyülübağ Cabarnet Sauvingnon 2005' got the one of most prestigious silver medal price from France "The Challenge International du Vin" competition.
When I searched a bit, I found out their website and some comments about them and their wines. All was good and I was curious about it so wanted try. So last week I ordered a bottle of Büyülübağ Shah and Büyülübağ Merlot from online mahzen.com. I didnot try them yet will do in a short time.

Just check their Awards page, have a bottle and try it. Will write about it after I drink :)

Pinot Nero or Pinot Noir

I first tasted (or maybe the first time I paid attention what I drank after the jump) and learned this grape-wine in New Zealand after I did my first bungy jumping. Maybe because of the jump or not, the wine I drank was brillant, I remember my taste buds were so happy to taste this wine. As I don't have the picture of the bottle I don't remember the producer, however I remember the taste, and it was so good.
Pinot Noir (in French), in Italian it is called "Pinot Nero", and "Pinot" means "Pine", "Nero" or "Noir" means Black. So in English it means "pine black" (çam karası in Turkish- which I have never heard it is always used with its foreign names). It is grounded and produced in many countries. Mostly it is called Pinot Noir with its French name.
In France in Cote d'Or region it is produced. The wine produced here has very good reputation. And this quality is due to many factors and if you want to learn in detail just check this link, there is so much information about it.

Lets come to the point. I did LangTang Trek with Tunç Fındık (a Turkish mountaineer) and last day in Nepal we went to a Nepaleese restaurant and had a few bottle of Italian 2003 Pinot Nero Tenuta Il Bosco Oltrepo Pavese from Lombardia region.
Well its sourness and fruityness made my taste buds so happy :) It is easy to drink, and you feel black forest fruits and a little spicy taste. Not so light but enough strong for a good dinner.
So the only thing rest to you is getting a bottle and trying it.
Cheers, cin cin, şerefe and so on...

Barbera d'Alba

It seems that this wine will be one of my favourite. For now my favourite wine from Italy are Nero d'avola, Chianti and this one. Nero d'avola is always first :)

When I first poured this wine, the color was really eye catching. It is dark, very dark. It's smell is also quite strong. Waited a bit, then had a few sips, himm strong. It is stronger then Nero d'Avola, not very easy to drink but goes well with meat. But still you can smell and taste some berries, maybe blackberry. You will obviously feel it. I love fruit prints in wine :)
A friend of mine suggested this wine, and it is already one of my favourites.

Barbera d'Alba is from Piemonte region of Italy. Torino (Turin) is its capital city. It is up in the north of Italy, surrounded by Alps.